Page 138 - Anton Çehov'dan Seçme Hikayeler
P. 138

Başka bir istasyonda tren on dakika durdu. İkinci kam-
            panadan önce Podtyagin, istasyon büfesinin önünde dur muş
            soda içerken yanına iki adam yaklaştı. Birinin sırtında mühen-
            dis üniforması, ötekininkinde de asker kaputu vardı.
               Mühendis, Podtyagin’e:
               ‒ Baksanıza başkondüktör, dedi. Hasta bir yolcuya karşı
            davranışınız orada bulunanların hepsini sinirlendirdi. Ben,
            Mühendis Puzitskiy’im. İşte bu zat da albay. He men yolcu-
            dan özür dilemezseniz, ikimizin yakın ahbabı olan cer dairesi
            başkanına sizi şikâyet edeceğiz.
               ‒ Baylar ben, baylar, siz...

               ‒ Açıklama istemiyoruz. Ama şunu da hatırlatırız ki özür
            dilemezseniz yolcuyu himayemiz altına alacağız.
               ‒ Peki, ben, ben, özür dileyebilirim. Buyurun.

               Yarım saat sonra Podtyagin, hem yolcuyu tatmin ede cek,
            hem de kendini küçük düşürmeyecek bir özür cümle si düşü-
            nerek vagona girdi.
               Hastaya:
               ‒ Bayım, diye seslendi. Baksanıza bayım!
               Yolcu titreyerek yerinden fırladı:
               ‒ Ne? Ha?

               ‒ Ben şey. Ne diyecektim?.. Darılmayın.
               Hasta, göğsünü tutarak boğuk boğuk inledi:
               ‒ Aman... Su, üçüncü bir morfin hapı almıştım. Bi raz
            dalar gibi oldum. gene ya Rabbi, bu eziyet ne zaman sona
            erecek acaba?



                                    ANTON ÇEHOV’DAN SEÇME HİKÂYELER t
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143