Page 156 - Anton Çehov'dan Seçme Hikayeler
P. 156

‒ Şimdiye kadar bana bir kere para verildi, diye titre yen
            sesiyle konuştu: Ve o da sizin karınız tarafından. Hep si üç
            ruble, fazla değil.
               ‒ Sahi mi? Görüyor musun, ben onu not etmemişim On
            dörtten üç daha çıkar… Kalır on bir. Al, işte paran: Üç, beş
            dokuz, on, on bir. Tamam mı?
               On bir rublesini de avucuna koydum. Uzandı, aldı ve tit-
            reyen parmaklarıyla cebine sokuşturdu.
               ‒ Mersi, diye boğuk bir sesle fısıldadı.
               Aniden yerimden fırladım ve başladım odanın içinde bir
            aşağı bir yukarı gidip gidip gelmeye. Asabım son dere ce bo-
            zulmuş, kan tepeme çıkmıştı. Kızgın kızgın:

               ‒ Niçin, bu mersi, diye sordum.
               ‒ Verdiğiniz para için.
               ‒ Hakkını yediğimi sen de bal gibi biliyorsun. Aman ya
            Rabbi ne biçim insansın sen, görmüyor musun ki seni göz
            göre göre soydum. Daha ötesi var mı bunun, paranı çaldım
            ve sen hâlâ “mersi” diyorsun!
               ‒ Bundan önce çalıştığım yerlerde hiç vermemişlerdi.
               ‒ Hiç mi vermemişlerdi? Şaşmaya da lüzum yok ya Bana
            gelince sana ufak bir şaka yaptım. Sırf ders olsun, öğ renesin
            diye bu insafsızca yolu seçtim. Merak etme, sek sen rublenin
            hepsini de sana vereceğim. Al işte, hepsi şu zarfın içinde seni
            bekliyor fakat bir insanın bu kadar pı sırık olabileceğine de hâlâ
            inanamıyorum. Niçin hakkını aramıyorsun? Neden haksızlığa
            baş kaldırmıyorsun? Dün yada bu kadar yüreksiz, tabansız ol-
            mak, mümkün mü? Bu kadar ödlek olmak?..


                                    ANTON ÇEHOV’DAN SEÇME HİKÂYELER t
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161