Page 51 - Hermann la Dorethea
P. 51

44             HERMANN’LA DOROTHEA

            başbaşa bırakacağım, ve size yemin ederim ki, ben tama-
            miyle onların verecekleri karara göre hareket ederek, o kız
            benim oluncaya kadar, onu tekrar görmiyeceğim.”
               O böyle söyliyerek dışarıya çıktı; o aralık ötekiler de
            bu önemli meseleyi iyice düşünerek, çabucak müzakere
            ettiler.
               Hermann hemen ahıra koştu; orada o gürbüz beygir-
            ler dinleniyor, ve halis yulafla en iyi bir çayırdan biçilmiş
            olan kuru otları yiyorlardı. Delikanlı onlara çabucak par-
            lak gemlerini taktı, kayışlarını o gümüş kaplı güzel toka-
            lardan geçirdi, uzun ve genişçe dizginlerini yerlerine tes-
            bit etti, ve sonra atları avluya götürdü; gayretli seyis de
            arabayı daha önceden, okundan tutup kolayca yürüterek,
            oraya çekmişti. Bunun üzerine mükemmel urganları ölçü-
            lü bir şekilde falakalara geçirerek arabaya, onu kuş gibi
            uçuran o kuvvetli beygirleri  güzelce koştular. Hermann
            kamçıyı eline aldı, yerine oturdu, ve arabayı kapının önü-
            ne doğru sürdü. Dostları da hemen o geniş yerlerine otur-
            duktan sonra, araba süratle uzaklaşarak, kaldırımlı cad-
            deyi, kasabanın surlarını ve o tertemiz kulelerini geride
            bıraktı. Hermann oraya, o çok iyi tanıdığı şoseye doğru
            hızla ilerliyor, ve yokuş yukarıya olduğu gibi, bayır aşa-
            ğıya da hayvanları, durmadan sürüyordu. Fakat nihayet
            köyün  kulesini  görüp  de,  o  bahçe  içindeki  evlerin  pek
            uzakta olmadıklarını anlayınca, kendi kendine artık atları
            durdurabileceğini düşündü.
               Köyün önünde, etrafı asırlardan beri orada kökleşmiş
            olan yüksek ıhlamur ağaçlarının heybetli gölgesiyle çevri-
            li, ve yeşil çimenlerle örtülü, geniş bir çayırlık vardı ki, bu-
            rası köylülerin ve yakın şehirler halkının eğlence yeriydi.
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56