Page 82 - Anton Çehov'dan Seçme Hikayeler
P. 82
‒ Çok güzel! Yer, içer beraberce gideriz. Atlarım çok güzel-
dir. Sizi hem oraya kadar götürür hem de kilise müte vellisiyle
tanıştırırım. Sizin için her şeyi yaparım. Niçin öyle benden
çekiniyormuş, korkuyormuş gibi davranıyorsu nuz, azizim?
Yaklaşın, yaklaşın. Şimdi, artık korkacak hiç bir şey kalma-
dı… He-he-he… eskiden sahiden kurnaz, bece rikli, açıkgöz
bir insandım. Benimle kimse boy ölçüşemezdi. Şimdiyse ses-
siz bir adam oldum, ihtiyarladım, ev bark sahi biyim... çocuk-
larım var. Artık ölmek zamanı da geldi.
Ahbaplar, yiyip içtikten sonra çift atlı kızağa binerek şehir
dışına, mezarlığa doğru yola çıktılar.
Şapkin, kızağa iyice yerleşerek:
‒ Hey gidi ne günlerdi, ne günler, diye söylendi. İn san dü-
şünüyor da bir türlü inanası gelmiyor. Karınızla ay rıldığınızı
hatırlıyor musunuz? Yirmi yıl kadar oluyor. Bel ki de siz her
şeyi unutmuşsunuzdur ama ben sizi dün ayır mışım gibi ha-
tırlıyorum. Allah’ım, o zaman ne kadar uğ raşmıştım Kurnaz,
becerikli, açıkgöz bir gençtim. Karı şık bir dava yakalamak
için can atıyordum. Hele vekalet ücreti yüksek olursa mesela
sizin davanızdaki gibi. O zaman bana ne kadar vermiştiniz?
Beş altı bin. İnsan böy le bir iş için nasıl uğraşmaz? Siz o za-
man Petersburg’a git tiniz, bütün davayı bana bıraktınız. Bil-
diğin gibi yap dedi niz. Rahmetli karınız Sofya Mihaylovna,
tüccar soyundandı ama onurlu bir kadındı. Kabahati kendi
üzerine alması için onu kandırmak güçtü, çok güçtü. Bu iş
üzerinde gö rüşmeye gittiğim zaman hizmetçisine bağırırdı:
“Maşa, sa na alçak insanları içeri alma demiştim.” Allem et-
tim, kallem ettim. kendisine mektuplar yazdım. Karşılaşmak
ANTON ÇEHOV’DAN SEÇME HİKÂYELER t