Page 24 - Azerbaycan'dan Masallar
P. 24

diyerek bir yolunu bulup köye yeni gelen karakol komutanı ile çok sıkı bir
                  dostluk kurmuş. Günler aylar geçtikçe dostlukları daha candan, sadık iki
                  arkadaş olmaya başlamışlar ama babasının dediği gibi bu devlet yetkilisin-
                  den de hiçbir olumsuzluk görmemiş. Öyle olunca yine bir anlam vereme-
                  miş çünkü her şey yolunda gidiyormuş. Bilge Dede’nin oğlu, babasının
                  üçüncü vasiyetini de test etmeyi aklına koymuş. Bir gece gizlice kalkarak
                  ahıra girmiş. Orada keçiyi keserek beyaz bir torbaya koymuş, torbanın ağ-
                  zını sıkıca bağlamış. Sonra götürüp evin ardındaki kuyuya atmış. Sabah
                  kahvaltıdan sonra eşini odanın birine çağırarak kısık sesle,

                     ‒ Karıcığım, günlerdir yüreğimde saklıyorum ama maalesef daha fazla
                  dayanamıyorum. O yüzden sana bir sır vermek istiyorum fakat kesinlikle
                  kimseye söylememelisin yoksa başımız derde girer, demiş.

                     Hanım büyük bir ciddiyetle:
                     ‒ Asla! Öyle şey olur mu? Bana güvenmiyor musun? Biz karı kocayız,
                  kimseye söylemem. Neymiş vereceğin sır? Hadi söyle de rahatla...

                     ‒ İyi madem kimseye söylemeyeceksin, o zaman söyleyeyim, demiş Bil-
                  ge Dede’nin oğlu.

                     Başlamış anlatmaya:
                     Hanım, dün gece odaların birinden gelen sese uyanarak yataktan kalk-
                  tım. Şüpheyle mutfaktan baltayı alarak odaları gezmeye başladım. O sırada
                  çocukların odasına girerken evimize giren hırsızı oracıkta yakaladım. Can
                  havliyle baltayı hırsızın başına vurunca yere yıkıldı. Anlayacağın evimize
                  giren hırsızı çocuklara zarar vereceği düşüncesiyle öldürüp çuvala koydum
                  ve onu da kuyuya atarak üzerine taşı kapattım. Bu olayı kimseye anlatmaz-
                  sın değil mi, demiş.
                     ‒ Allah korusun, ya çocuklara bir kötülük yapsa ne demeli? Anlatmam
                  kocacığım, sen rahat ol. Ellerine sağlık, iyi etmişin, demiş.
                     Bilge Dede’nin oğlu yine sonucu beklemeye koyulmuş.

                     Ertesi gün komşu hanım onlara misafir gelmiş. İki hanım, havadan
                  sudan bir hayli oldukça samimi sohbet etmişler ama ev sahibi hanımın
                  kocası tarafından anlatılan hırsız olayı bir türlü aklından çıkmıyormuş. Bir
                  taraftan da kör şeytan “Hadi, daha fazla bekleme, anlat şu hikâyeyi komşu-
                  na.” diyerek eteğinden çekiştiriyormuş. Kadıncağız dayanamayıp sonunda
                  komşusuna anlatmaya karar vermiş.





                                                         AZERBAYCAN’DAN MASALLAR  • 23
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29