Page 112 - Manas Destanı
P. 112

Macik’le evlensin. Gel, Çuvak, helalleşeyim, ecel gelirse öleceğiz. Şu Kara
                  Kıtaylara saldıralım, vatan için kurban olalım!” Almambet böyle konuştu.
                  Son savaş Kırgızları çok yormuş, dağıtmıştı.
                     Almambet aybaltası bileğinde, kılıcı yanında, süngüsü elinde atı-
                  na bindi. Çuvakla beraber Kalmuklara saldırırken Kırgız askerlerinden
                  Kırgıçal,  Iraman  oğlu  Irçıoğul,  deveyi  kaldıran  güçlü  Akayar,  Kaşay,
                  Töştük, İşteklerden Camgırçı ve başkaları cepheye gelmişlerdi. Korkunç
                  bir meydan savaşı başladı. Almambet öyle bir gayretle savaşıyorlu ki çoktan
                  Müslüman olduğu hâlde çocukluğunda ezberlediği Budizm dualarını oku-
                  yup hücum ediyordu. Yeryüzü toz duman ile kaplandı, toz ile kan birbirine
                  karıştı.
                     Esas ordudan uzaklaşıp düşman askerlerinin içine dalıp savaşan
                  Almambet sağa sola kılıç ve süngü ile hücum ediyordu. O sırada Kalmuk
                  Hanı Konurbay şöyle emir verdi: “Nefes almaya bırakmayınız. İlinden
                  kaçıp düşmanlara yardım eden haini bağlayıp başına “kook” giydiriniz.
                  Alplarımızın çoğunu öldüren bu haini Esen Han’a götürelim. Böylece öcü-
                  müzü alalım.”
                     Konurbay’ın bu emri üzerine Kalmuk bahadırlarının hepsi Almambet’in
                  üzerine yüklendiler fakat atının gösterdiği sürat sayesinde Kalmuklardan
                  sıyrılıp çıkabildi. Dokuz yerinden yara almıştı. Yanında güzellerin nurlusu
                  Kanıkey Hanım’ın verdiği ilacı kullandı. Kanıkey ona bu ilacı verirken
                  “Ayaş! Meşakkatle sefere gidiyorsun. Başına ağır saatler geldiğinde şu ilacı
                  ağzına al. Vücudundaki ağrılar gider, gözlerin faltaşı gibi açılır.” demişti.
                  Almambet bu ilaçlardan almıştı. Gerçekten faydasını gördü, ağrıları geçti.
                     Almambet yaralarını tedavi ederken yedi yerinden yaralanmış çuvak ve
                  Manas’ın kırk yiğidi de onun yanına geldiler. Onların da hepsi yaralı idi.
                  Kırgızlar çok sıkışık duruma düşmüş bulunuyorlardı. “Sevgili, asil karde-
                  şim şehit oldu, öldü!” diye ağlaşanlar çoktu. Koşay ve Er Töştük gibi alplar
                  meydandan kaçıp yine Almambet’in yanına gelmişler, “Almambet, Çuvak
                  nerede kaldınız?” diyorlardı.
                     Dağılmış Kırgız askerlerinin büyük bir kısmı Almambet’in yanına top-
                  landılar. Almambet uzun bir hitabede bulunup ümitsizliğe kapılan asker-
                  lere cesaret telkin etti, onları canlandırdı. Askerler de savaşa karar verdiler.
                     Kırgız büyüklerinden Acıbay, İlama denen Kalmuk alpının eline esir
                  düşmüştü. Almambet bu İlama’nın üzerine hücum için tertibat aldı.
                  Acıbay’ı kurtarmak lazımdı. Çuvak Alp İlama’ya saldırdı. İlama karşı dura-
                  madı. Çuvak onun kafasını uçurdu, Acıbay’ı alıp Kırgız alplarının bulun-
                  dukları yere götürdü.

                                                                  MANAS DESTANI • 111
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117