Page 740 - Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitimi Kuruluşlar ve Tarihçeler
P. 740
7 0 8
2) 1875 te yayımlanan “Derseadet ve bilâdi selâsede
bulunan mekâtibi Sıbyaniyenin idaresi için ahalice intihap
olunacak azadan mürekkep olmak üzere teşkil olunacak
mecalisi tedrisiye ve şubelerinin vazifeleri» hakkındaki tali
mata göre Mecalisi tedrisiye şubelerinin gelirleri şunlardır:
1) «Mahallelere ait olup vechi muayyeni bUlunmıyan avarız
akçası», 2) Bu şubelerin idarelerindeki Sıbyan mekteplerinin
“vazaif ve varidati vakfiyesi», 3) «Mekteplere devam eden
etfalin velileri tarafından verilecek ücret», 4) «Esnani tahsilde
bulunup biiâ üzür mektebe gönderilmeyen etfalin velilerin
den Maarif Nizamnamesi hükm ünce istifa olunacak cezayi
nakdî».
3) «Evkafı Münderise» gelirleri «Bu konu hakkındaki 2 2
eylül 1298 (1881) tarihli talimat ve bu talimatla ilgili kararlar
ve genel tebliğler bir arada olarak Matbaai Âmirede basıl
mıştır. (1909)».
Talimatta, yalnız sıbyan mekteplerinden değil, «Ziraat ve
ticaret ve sanayi mektepleri vazu teşkil kılınması» ndan da
bahsolunmaktadır. Bundan ve başka mahallî kaynaklardan
faydalanılarak Erzurum, Amasya ve Sivas Vilâyetlerinde
Darülmualliminler de açılabilmiştir (1883).
4) Aşar ve müsekkafat vergisine zam (Menafi sandıkla
rından Maarif hıssası, kesri munzam halinde) (1883). (Bil
hassa idadi okulları için karşılık olmak üzere konmuş bulu
nan bu verginin hesaplanma şekli, daha sonra yüzde hesa
bına çevrilmek suretiyle yalınçlaştırılmıştır. 1887)
İkinci Meşrutiyet Maarif Nazırlarından Nail Bey, Sabah
gazetesine verdiği bir demeçte (1909), “Devri cedide kadar
devletin bütçesinde tahsili iptidai için masraf mukayyet de
ğildi. Ahalii ıslâmiye tahsili iptidai işini vakıf mektepleri»
cemaati gayri müslime de müessesatı diniyyelerine merbut
mektepler (yani kiliseleri) vasıtasiyle görürlerdi. Yalnız on
kadar mekâtibi rüşdiyede bir de iptidai kısmı tesis olunmuş
tu. İşte devri sabıkın tahsili iptidai tertibatı bundan ibaretti,
Devri cedit, tahsili mekzûru bu halde bırakmak caiz olamı-
yacağım düşündü...» demektedir. Bu sözleri yukarıda belir
tilen duruma göre anlamak gerekir.

