Page 129 - Mevlana'nın Eğitim Görüşleri
P. 129

"O'nun ihtiyarı, bizim ihtiyarımızı meydana getirmiştir. Onun bize
                                                                                              1
                        emir  vermesi,  ihtiyarımıza  dayanır.  Đhtiyarımızın  olduğuna  delildir."
                        Yaratılan her şeyin içinde, onun hareketlerine hükmeden büyük bir güç
                        vardır.  Allah'ın  san'at  ve  kudreti,  hiç  bir  âlet  kullanmadan,  o  varlığın
                        içindeki özgür seçim ve davranma gücünü ona kement yapar. Her varlık,
                        kendi  özgür  davranışlarıyla  kendi  kendini  bağlar.  Marangozun  tahtaya,
                        demircinin  demire  hükmetmesi,  canlı  şeylerin  cansız  varlıkların  özgür
                        davranışlarına  uyduğunu  gösteriyor.  Ama  gene  de  cansız  maddelerin
                        canlılarca değiştirilemeyen bir özgür yapıları vardır. Đnsanlarda da böyle
                        bir  özgür  davranış  vardır.  Đnsan  tamamen  Allah  katına  yükselir,  onun
                        denizine katılırsa özgür davranış sorumluluğundan o zaman kurtulur. O
                        denize  karışmadığı  sürece,  her  insan  bu  dünyada  yaptıklarından
                        sorumludur. "Kötülüğü yaptığın işten bil, bahttan bilme". Aynı şekilde,
                        bu  dünyada  yapılan  her  zerre  hayır  da  Allah  katında  değerlendirilir;
                                                                    2
                        "Allah güneşi, bir zerreyi bile örtüp yitirmez."

                               Đnsan  varlığı  bir  ormandır;  onun  içinde  binlerce  kurt,  binlerce
                        domuz;  temiz,  pis,  güzel,  çirkin  binlerce  huy  vardır.  Her  çağda  insan
                        gönlünden  bir  özellik  baş-gösterir;  bazen  iyi,  bazen  kötü,  bazen  kötü,
                        bazen şeytan, bazen melek kesilir. Đnsan varlığında gizli olarak var olan
                        özelliklerden  hangisi  üstün  ise,  insan  o  huy  ile  şekillenir.  Huylar,  en
                        keskin  şekilleriyle  çeşitli  hayvanlarda  görülür;  insanda  da  hangi  huy
                        güçlü  hale  geldiyse,  o  hayvan  şeklinde  davranır.  Huylar,  insanlar
                        arasında gizli yollardan gönülden gönüle tesir eder. "Hattâ anlayış, bilgi,
                                                                  3
                        hüner;  insandan  öküze,  eşeğe  tesir  eder."   Đnsanlar  çeşitli  hayvanları
                        evcilleştirirler,  terbiye  ederler.  At,  eşek,  öküz  birçok  işlerimizi  bizimle
                        yapar; köpek bekçilik eder, av avlar, ayı bile oynamayı öğrenir.

                               Huy, insanın ve insan gönlünün ana özelliklerinden birisidir.

                                              "Her insanın önü, bir şekildir. Ondan sonra can
                                                                          4
                                              gelir ki, o, huy güzelliğidir."

                               Her  meyvenin  önü  bir  şekildir,  tat  ondan  sonra  gelir,  ama
                        meyvenin  bütün  anlamı  da  tattır.  Anlamlar  her  zaman  şekillerin
                                               5
                        arkasında, içinde gizlidir .

                               Canlılarda bazı huylar vardır, aslî huylardır, değişmez. Bazıları da
                        vardır  ki  eğretidir,  değişebilirler.  Bir  kısım  insanlar  eğitimin  mümkün
                        olmadığını  ve  dünyada  hiç  bir  şeyin  değişemeyeceğini  göstermek  için,
                        "Allah  bizim  gönüllerimizi  ve  diğer  varlıkların  yapılarını  kilitlemiştir"
                        dediler. Ressamın yaptığı bir resim sözle değişmez; taş, sözle lal olmaz;
                        eski  sözle  yenileşmez.  Toprağa  "Su  ol!",  "Bal  ol!"  desek,  olabilir  mi?


                        1
                         Mesnevi. 5/3089.
                        Mevlâna, bir gazelinde de "Kul, tedbirde bulunur, takdîri bilemez; Tanrı takdîri de
                        gelince tedbir kalmaz", demektedir. Dîvan (2). s.20(268)
                        2
                         Mesnevi. 6/430-435
                        3
                         Mesnevi. 2/1425
                        4
                         Mesnevi. 3/527
                        5
                         Dîvan (2). s.155(1951)
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134