Page 123 - Azerbaycan'dan Masallar
P. 123
Çoban Muhammed tepsiyi hamalın başına vermiş, kendisi de yanında,
padişahın huzuruna gitmiş. Padişah tepsiyi açıp bakmış ki bir de ne gör-
sün, hazinesinde hiç bunun gibi bir mücevheri yokmuş.
Birkaç gün sonra Çoban Muhammed’in karısı yine bir tepsi hazırlar-
mış, üzerine bir mücevher koyup hamalı da yanına alarak padişaha gitmiş.
Padişah tepsiyi açıp bakmış ki aynı mücevherden bir daha gelmiş.
Oturmuşlar, biraz sohbetten sonra çoban:
‒ Biz garip, fakir insanız. Ülkenizden bir parça yer verir misiniz? Ev eşik
yapmak istiyoruz.
Padişah buna kendi sarayını teklif etmiş ve “Hangi odasından hoşlanır-
san gel, orada otur.” demiş.
Kız çobana, “Padişah sana ne kadar ev bağışlarsa bağışlasın, yok diye-
ceksin.”
Çoban Muhammed bu teklifi kabul etmemiş ve padişaha,
‒ Bize bir parça yer verin. Gölgeniz üzerimizde olsun yeter, demiş.
Padişah:
‒ Çık, şehrin etrafına bak. Neresini beğenirsen orasını vereyim.
Çoban Muhammed ile kız gidip etrafı gezmişler. Kız bir yeri beğenmiş.
Enini uzununu ölçüp çobana vermiş ve demiş ki:
‒ Git bu ölçüyü padişaha ver o ne kadar “Bağışladım.” dese de kabul
etme! Padişaha makbuz yazdır ve gel parasını götür.
Çoban Muhammed gelip ev yerinin enini uzununu ve yerini padişaha
söylemiş. Padişah orasını bağışlamak istemiş. Çoban Muhammed değerini
sormuş ve padişahın elinden bir kâğıt alıp gelmiş. Kız sabahtan bütün mal-
zemeleri getirtmiş. Padişahın hiçbir yardımı olmadan iki üç aya kadar bir
ev yaptırmış. İnşaat bittikten sonra taşınmışlar ve orada yaşamışlar.
Birkaç gün sonra padişahı misafir etmişler ve kız, çobanı tembihlemiş
ki:
‒ Padişah senden evvel gelmesin, önce sen gel, ben bahçede başım açık
olabilirim. O zaman padişah beni senin elinden alır.
Çoban Muhammed, padişahı davet için gelmiş, onu evine götürmüş.
Kapıya gelince Çoban Muhammed, padişaha “Önden buyur.” demiş.
122 • AZERBAYCAN’DAN MASALLAR