Page 59 - Mevlana'nın Eğitim Görüşleri
P. 59
1.2.1.2.3. Nefis ile aklın ilişkileri ve nefisten kurtulmak
Đnsanda nefis ile akıl birbirinin zıddı olarak bulunmaktadır.
Şeytanı, insan bedeninin isteklerini ve o yöndeki eğilimlerini temsil eden
nefis ile melekleri, insanın yüceliği anlayışını ve ruhun bu yöndeki
eğilimlerini temsil eden akıl, sürekli mücâdele halinde bulunmaktadırlar.
1
Öncelikle insanın, kendisindeki bu savaşın farkında olması gerekir .
Çünkü çeşitli nefis huyları insanın gerçeği doğru algılamasına ve
değerlendirmesine engel oluyor; insanı kör, sağır, duygusuz ve akılsız
yapıyordu. Akıl ise hem algılamada hem değerlendirmede ve uzağı
görmede, insana esas "insan" özelliklerini kazandırıyordu. Nefis
tamamen akılsız olsa, insanın bunları ayırması ve savaşı yönlendirmesi
kolaydı; ancak nefiste de akıl vardı ve sık sık insanın akıl ve mantığını
2
kendi istekleri doğrultusunda kullanabiliyordu . Đnsan aklının tamamen
dünya işlerine yönlendirilmesi, nefsin büyük zaferlerinden birisidir.
Allah'ın insanlara en büyük nimeti akıldır. Bu aklı şeytanın emrine
vermek, insanın işleyebileceği günâhların en büyüğüdür.
Bu çerçevede Mevlâna, bazen herhangi bir işte nefse
danışılmasını ve o ne diyorsa tamamen tersinin yapılmasını
öğütlemektedir. Çünkü nefsin düzeninden, onun, insandaki iyi ile kötüyü,
doğru ile yanlışı ayırt etme gücünü yıkmasından, insanların
3
tecrübelerinin bile onu alt edemeyeceğinden korkmaktadır . Çoğu kısa
görüşlü insan, zaman ve mekânın yüceliklerindeki Allah gücünü
görmezler de daracık bir yerdeki, kısacık bir zaman parçasındaki şeytanın
gücüne inanırlar, ona bağlanırlar. Mesnevi'de öğütlendiği şekliyle insan,
nefsini küçük savaşta (cephe savaşı) öldüremiyorsa büyük savaşta
(halvet) öldürmeli, hangi sahada olursa olsun nefis ne derse onun tam
4
tersini yapmalıdır . Çünkü, "Gerçekte dostlarımız akıllarımız,
5
düşmanlarımız ise bize kötülüğü buyurup duran nefislerimizdir."
Nefis, insanın şeytanıdır ve öldürülmesi gerekir; onun
6
öldürülmesi insanın yedi kat göğün çıkmasını sağlar . Nefis, darlığa
7
hapsedilmiştir ; onu o durumda bırakmak, serbestliğe kavuşturmamak
gerekir, yoksa önü alınmaz. Hz. Muhammed'in "Ölmeden önce ölünüz"
sözü, aslında nefislerin öldürülmesidir. Bunun için nefisle çetin bir
savaşa girişilmelidir. Nefsi öldürmeden, onun düzen ve tuzaklarına karşı
8
koyabilmenin imkânı yoktur .
1
Mesnevi. 4/2718-2719
2
Mesnevi. 4/2718-2719
3
Mesnevi. 2/2269-2282
4
Mesnevi. 5/3781-3831
5
Mektuplar, s.169
6
Dîvan-ı Kebîr, cilt 4. s.303(2928- 2929).
Dîvan (2). s.258(3284)
7
Dîvan-ı Kebîr, cilt 4. s. 349(3379)
8
Dîvan-ı Kebîr, cilt 3. s. 167(98. gazel), 160(1401)

