Page 165 - Azerbaycan'dan Masallar
P. 165
Hanımın dediği gibi yapmışlar. Üç gün sonra hanımın yanına getir-
mişler.
Hanım:
‒ Melik Cemşid birinci imtihandan güzel çıkmadın, şimdi seni bir yere
göndereceğim, bu sana ikinci bir şanstır. Eğer bu sınavını kazandın, kazan-
dın. Kazanamadın, bir daha şansına küs, demiş.
Melik Cemşid:
‒ Hanım, sen beni ölüme de göndersen giderim.
Hanım:
‒ Gidip Semaver padişahının durumunu öğrenip bana haber verecek-
sin.
Melik Cemşid:
‒ Bir sözüm yok, gidiyorum.
*
Buna yol azığı hazırlanmış ve henüz yola çıkmadan parmağına bir de
yüzük takmış ve Melik Cemşid’e:
‒ Bu yüzük sihirlidir. Sana uğur getirir, demiş.
Melik Cemşid az gitmiş çok gitmiş, sora sora gelmiş Semaver padişahı-
nın ülkesine. Oturmuş elçi taşının üstüne. Padişaha, “Genç bir oğlan sizi
görmek istiyor.” diye haber vermişler. Melik Cemşid’i padişahın huzuruna
çıkarmışlar. Melik Cemşid bakmış ki padişahın odasına bir dişi köpek bağ-
lanmış, bir tane de insan başı saçları omuzlarında... Henüz yeni sohbete
başlamışken padişaha yemek gelmiş. Misafire de padişahın yemeğinden
bir tepsi yemek gelmiş, ayrıca bir tepsi yemek de köpek için gelmiş. Melik
Cemşid “Bu ne sır!” diyerek hayretler içinde kalmış. “Padişah, yediği ye-
mekten bu ite neden yemek verir acaba?” diye kendi kendine sormuş.
Padişah:
‒ Buyur delikanlı yemeğini ye, demiş.
Melik Cemşid:
‒ Hayır, padişah sağ olsun ben yemeyeceğim.
Padişah:
* Azık: Yiyecek.
164 • AZERBAYCAN’DAN MASALLAR

