Page 182 - Azerbaycan'dan Masallar
P. 182

ŞEMSİ KAMER     *






                     Bir padişahın yetişkin üç genç kızı varmış. Bir gün vezirin ve vekilin
                  kızları bunları misafir etmiş. Sohbet esnasında “Daha ne zamana kadar
                  evde oturacaksınız? Yaşlanmanıza az kalmış.” demişler.

                     Kızlar,
                     ‒ Bizim söz hakkımız babamızdadır. O ne zaman isterse verecektir, diye
                  cevaplamışlar.
                     Vezirin kızı,

                     ‒ Babanızın başı devlet işlerine karışmış, siz onun aklından çıkmışsınız.
                  Siz babanıza hatırlatmanız lazım, demiş.

                     Padişahın büyük kızı:
                     ‒ Ne yapalım ki babamıza hatırlatalım?

                     Bu defa vezirin kızı,
                     ‒ Bu kolay iş... Şimdi ben onun çaresine bakarım, demiş.

                     Vezir kızı, “Pazardan biri çok olgun, biri yeni olgunlaşmış ve diğeri
                  de olgunlaşmak üzere olan üç tane kavun alsınlar.” diye görevlilere emir
                  vermiş. Bu kavunların her birine birer bıçak saplayıp bir sininin  üzerine
                                                                         **
                  koyarak padişaha göndermiş. Padişah bu üç kavunun ne demek olduğunu
                  vezirinden sormuş. Vezir,
                     ‒ Çok olgunlaşmış kavun büyük kıza, yeni olgunlaşmış olan kavun
                  ortanca kıza, olgunlaşmak üzere olan kavun ise küçük kıza işarettir ki onlar
                  evlenmek istiyorlar, diye cevaplamış.
                     Bu sözden sonra padişah üç tane ok hazırlanması  için emir vermiş.
                  Sonra kızlarını huzuruna çağırıp emretmiş, “Gidip kızların her biri bir ok
                  atsın. Hangi kızın oku kimin evin üzerine düşerse o kız, o ailenin oğluna
                  verilecek.” demiş. Kızlar oklarını atmışlar. Büyük kızın oku vezirin, ortan-
                  ca kızın oku vekilin, küçük kızın oku ise şehrin kenarında büyük bir yılan



                  * Azərbaycan Nağılları, Beş Cildde, I. Cild, “Şərq-Qərb” Nəşriyyatı, s. 186-188, Bakı-2005
                  ** Sini: Üzerinde yemek yenilen yuvarlak, bakır veya pirinçten yapılmış büyük tepsi.


                                                                              • 181
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187