Page 275 - Azerbaycan'dan Masallar

‒ Padişah sağ olsun, bu işin üstesinden Fatma Kadın’ın oğullarından
başkası gelemez, demiş yine.

Padişah, Fatma kadının oğullarını huzuruna çağırıp emretmiş ki:
‒ Yedi gün içinde hırsızı bulamazsanız boynunuzu vurduracağım, de-
miş.
Oğlanlar bu duruma razı olmayacaklarmış ancak padişah onlara em-
retmiş ki:

‒ Ya bulmalısınız ya da başınızdan geçmelisiniz.
Oğlanlar çaresiz razı olmuşlar. Böylelikle oğlanlar gelip anası bacısı ile
görüşüp helalleşerek ayrılmışlar. Altı kardeş şehrin kenarında pusuya yat-
mışlar. Onlar her şeyden evvel kendi ölen kardeşlerinin hatırına bu yola baş
koymuşlar. Yani kardeşlerin her biri gidip şehrin bir tarafını gezip dolaşıp
sabaha yakın yine şehrin kenarındaki harabelikte buluşurlarmış. Bu yolla
kardeşlerin hepsi bir bir kaybolmuş. Yedinci gün harabelikte kardeşlerin izi
bile kalmamış. Padişah sekizinci gün tahta çıkıp bakmış ki Fatma Kadın’ın
oğulları gelmemiş. Emretmiş ki:

‒ Fatma Kadın’ı huzuruma getirin!
Bu sırada mübaşir de padişahın yanındaymış. Padişaha akıl veren de bu
işe sebep olan da mübaşirmiş. Padişahın adamları, Fatma Kadın’ı padişahın
huzuruna getirmek için gidedursun; biz Fatma Kadın ve kızı Gülperi’den
söz edelim...

Fatma Kadın, oğullarının derdinden o kadar çok ağlamış ki az kalsın
bağrı çatlayacakmış. Fatma Kadın biliyormuş ki bu mübaşirin fitneliğidir.
Ayrıca yine biliyormuş ki Fatma Kadın’ın nesli yeryüzünden kesilmeden
mübaşir elini onların üzerinden çekmeyecek... Fatma kadın istiyormuş ki
padişaha mübaşiri şikâyet etsin. Bir zamanlar mübaşir, Gülperi’yi almak
istiyormuş. Fatma Kadın sevgili kızı Gülperi’yi babası yaşında olan müba-
şire vermiyormuş. Mübaşir, Gülperi’yi kaçırmaya kalkınca kardeşlerinden
güzel bir sopa yemiş. Sonra tembihlemişler ki bir daha Gülperi’nin adını
ansa onu tike tike doğrayacaklarmış.
Sözün özü, padişahın adamları Fatma Kadın’ı zorla huzura getirmişler.
Padişah, Fatma Kadın’a:

‒ Ey koca kadın, söyle bakalım oğullarını nerede gizliyorsun?

274 • AZERBAYCAN’DAN MASALLAR