Page 89 - İçtimai Mektep
P. 89
8 1
cesi olan bu manzara birlikleri ve bu tesadüf
ler iki yarlıkta bâtıni hayatın vetireleri ara
sında bir birlik, bir irsiyet aynılığı olduğu
zannını veriyor. Halbuki hakikat böyle değil
dir. Stanley Hall’in fikrince çocukluk esnasında
oyunların tekamülü hemen hemen beşeriyetin
tekâmülünde kendilerine benzer faaliyetlerin
tekâmülüne benzer. Meselâ avcılık oyunla
rının altı yaşından dokuz yaşına kadar çoğalıp
sonra seyrekleşmesi ve gençlik devrinden
İtibaren içtimai oyunların galebe çalması bunu
gösteriyor [*]. Bilmem bu iddiayı kabul
edivermek caiz midir ? Bugün İstanbul, Paris,
ondra gibi Avrupa şehirlerinde yaşıyan çocuk*
ar avcılık ve çobanlıktan ziyade ve önce ve
yahut yalnız şoförlük, tayyarecilik gibi oyun-
ar oynuyorlar. Şimdi çocuklarımızın bu tema-
yülleri acaba beşeriyetin hangi devrinin muva
zisi sayılmalıdır ? Çocuğun gûya mevcut olan
meslekî vetirelere tabi olarak değil, içtimai
muhitinin her günkü telkinleri ve teşvikleri
içinde meslekî iştiyakları nasıl duyduğunu gös
teren şu vakayı zikretmeden geçemiyorum:
^ 1925 te Şehzadebaşı’nda Fevziye Sokağı’nda bir
“evde oturuyordum. Evin karşısındaki büyük
arsaya ramazan eğlenceleri vesilesiyle büyük,
seyyar bir at cambazhanesi kurdular. Bütün
ramazan geceleri cambazların faaliyetini gören
oeş yaşındaki oğlum Altan bir gün kendisine
Büyüyünce ne olacaksın?, sorusu sorulduğu
zaman “Babam gibi hoca olacağım, hem de
[*) Çocuk oyunlanyle çocuk lisanı arasındaki arka-
aşlık hakkında (Resim ve terbiye) adlı eserimde bazı
»Şareller vardır.