Page 416 - Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitimi Kuruluşlar ve Tarihçeler
P. 416

3 8 6

              25  ten  ziyade  iptidai  Darülmuallimin  kurulduğunu  deyim-
              lemiştir.  Nazırın  bu  sayılara  “karip»  “kadar»  “ziyade»  gibi
              müphem  kayıtlar  koymuş olmasının  üzerinde durulmasa  bile
              verilen  rakamların,  hele  o  devirdeki  sınırlarımıza  göre  ihti­
              yaçtan  ne  kadar  uzak  olduğu apaçık  görünmektedir.  Zühtü
              Paşanın  gösterdiği  Darülmuallimin  sayısıyla  Salnamedeki
              sayı  da  biribirine  uymamaktadır.
                  İstanbul  Darülmuallimini  üzerinde  zaman  zaman  giri­
              şilen  düzenleme  hareketleri  arasında  “esaslı  bir  surette
              İslahı» ve “leyliye tahvili» ne  teşebbüs  oluması da  kayde  değer
              (1886).  Ancak.  M.  U.  Nizamnamesinde  ortaya  konan  “bütün
             dereceleri  bir araya toplanmış  dört  şubeli  ve  sistemli  Büyük
              Darülmuallimin»  fikri  bir  türlü  gerçekleştirilememiştir.  Bu
              başarısızlık  Büyük  Darülmuallimin  şubelerinin  paralel  bu­
             lunduğu  ilk  ve  orta  öğretim  okullarının  ayni  Nizamname
             hükümlerine  göre  geliştirilmemesile  de  ilgili  olsa  gerektir,
              îşte  bu  aksaklık  yüzünden  nihayet,  “Maarif Nizamnamesinin
             Darülmuallimine  ait  olan  ikinci  faslı  mündericatınca  bittec*
             ribe  lüzumu  tadili  sabit  olan  bazı mevaddin tebdili hakkında
             kaleme  alınan  lâyihai  nizamiye  bilistizan        neşredilmiştir»
             (1891).  Yapılan  tecrübe  nedir,  tadil lüzumu  nasıl sabit  olmuş?
             bunlar  ayrıca  incelemiye  değer.

                 Maarif  Umumiye Nizamnamesi hükmüne göre  İstanbulda
             bir  Büyük  Darülmuallimin  kurulacak  yerde  bu  hüküm­
             lere  uymaz  şekilde,  ayrı  kuruluşlar  halinde  üç  öğretmen
             o k u l u  a ç ı l m ı ş  bulunuyordu.  Bunlardan biri iptidailere,  İkincisi
             Rüşdiyelere,  üçüncüsü  de  idadilere  öğretmen  yetiştiriyordu.
             İşte  Nizamnamede  yapılan  1891  değişiklikleri  bu  olutu,  bir
             unvan  farkıyla  saptamaktan  ibarettir.  Esasen  o  üç  darülmu­
             allimin,  (1877) den  (1880)  tarihine  kadar  (Darülmuallimini
             Aliye)  unvanı  altında  işlemişti,  18 8 0  de  İdadi şubesi  kaldırıl­
             mıştı.  Uç  Darülmuallimine  (Darülmuallimini  Aliye)  adının
             verilmiş  olması,  belki de bunları,  N.  U.  Nizamnamesinindeki
             “Büyük  Darülmuallimin»  kavramına  hiç  olmazsa  şekil  yö­
             nünden  benzetmek  isteğile  ilgilidir.  1891  değişiklikleriyle
             bu  olutlar  hükümlere  bağlanarak  iptidaiye,  rüştiye  ve  âliye
             şübelerini  kapsıyan  bir  “Darülmuallimini  Aliye»  kurulmuş
             oluyordu.  Böylece  1 8 8 0  denberi kapalı  kalmış bulunan  İdadi
             kısmı  tekrar  açılmış  ve  “Aliye»  kaydi de  ona göre eklenmişti.
   411   412   413   414   415   416   417   418   419   420   421