Page 153 - Mevlana'nın Eğitim Görüşleri
P. 153
Đnsan aklının bir başka zayıf yönü, çeşitli olaylara bakarak onları
karşılaştırma ve buradan akıl yürütme (kıyas) dir. Aynı gibi görünen
nesneler ve olaylar arasında çok büyük farklılıklar olabilir, insanlar bir
taraftan birbirlerine benzer ama bir taraftan da aralarında büyük farklar
vardır. Aynı canlı türünün, bitkilerin, hayvanların içinde, fonksiyonları
birbirinden değişik türler olabilir. Bunların dış görünüşlerine bakarak akıl
yürütmek bizi hatalı yollara götürür. Aynı şekilde yapılan, görünüşü aynı
olan kelimeler arasında; şekil olarak birbirine benzer harfler arasında
aslında dağlar kadar fark vardır. Kalp altınla halis altını, gerçek elmasla
sahtesini birbirinden ancak çok ince kriterler ayırabilir. Mevlâna, bu
hususta bakkal ile dudu kuşunun hikâyesini anlatmıştır. Bir bakkalın
dükkanında çok güzel öten, insan gibi konuşan bir dudu kuşu vardı. Bir
gece kuş dükkanda uçarken gülyağı şişelerini düşürdü, kırdı. Sabahleyin
dükkan sahibi bu duruma çok kızdı ve kuşu dövdü; öyle ki kafasındaki
tüyler döküldü, kel oldu. Kuş da ötmeyi-konuşmayı kesti. Bakkal üzüldü;
ne yaptıysa kuşu konuşturamadı. Bir gün dükkanın önünden saçlarını
kazıtmış bir Kalender geçerken kuş, "Ne diye kellere katıldın, senin de mi
başına gülyağı döküldü?" dedi. Mevlâna buradan, kıyasın güvenilir bir
bilgi üretme yolu olmadığı, çünkü herkesin kendi görgü ve bilgisine göre
kıyas yapacağını ve bunun da gerçeği tam olarak izah edemeyeceği
1
sonucuna varıyor .
Eğer önceki bilgi ve tecrübelerde hata var ise, bundan sonraki
bütün akıl yürütmeler de yanlış olacaktır.
2
"... Eğri akıl, boyuna eğri görür zaten."
Đçinde yaşadığımız madde ortamında sayılar, şekiller, renkler sık
sık değiştiği için, bunların karşılaştırılmasından çok fazla bir şey çıkmaz.
O nedenle Mevlâna, kıyasın terk edilip bir görüşe ulaşılması gerektiğini
3
savunur .
Đnsanların canlarıyla Tanrı arasında öylesine neliksiz-niteliksiz bir
4
ilişki vardır ki, bu ulaşma ve birleşme hiç bir kıyasa sığmaz . Bazı
insanların samimî ibadet ve yalvarmalarını taklit etmek, bazı kişilerin
kıyafetlerini giymek, bu şekilde onların ulaştıkları şeylere
ulaşılabileceğini sanmak hatadır; bazı şeyler vardır ki, ne akılla ne de
5
duyularla anlaşılamaz. Her şeyin aslı ve başlangıcı Allah'ın ışığıdır .
Mevlâna, Mesnevi'sinin son cildinde akıl yürütmenin nasıl çeşitli
olabileceğini ve gerçeklerden nasıl uzaklaşacağı konusunu bir hikâye ile
anlatmaktadır. Tirmiz padişahı Seyyid, Semerkand'a önemli bir haber
gönderecekti. Semerkand'a beş günde gidip, haberi verip geri gelecek
kişiye önemli miktarda mükâfatlar vereceğini tellallarla çevreye duyurdu.
1
Mesnevi. 1/248-324
2
Mesnevi. 2/3403
3
Mesnevi. 3/3193
4
Mesnevi. 4/760
5
Mesnevi. 5/1310-1315

