Page 156 - Mevlana'nın Eğitim Görüşleri
P. 156

insanların yükselebilecekleri bir yüksek makamdır. Ancak islâm, aklın ve
                        düşüncenin  sınırlarını  da  Allah'ın  yarattıkları  ve  eserleri  ile
                        sınırlandırmıştır;  Allah'ın  zâtı  ve  san'atı  üzerinde  düşünülemeyeceği,
                        çünkü bunun aklın sınırları dışında olduğu belirtilmiştir.

                               Akıllarımız  da;  bedenimiz,  canımız  ve  gönlümüz  gibi  her  an
                        Allah'ın  emrindedir.  Allah,  akıllı  bir  kişiye  bile  akıl  dışı  bir  şey
                        yaptırmak isterse, onun "aklını giderir, kaza ve kaderini yerine getirip iş
                        olunca  da  akıllarını  tekrar  verir  onlara  ve  bu  sefer  de  pişmanlığa
                                 1
                        düşerler."

                               Đnsana sınırlı olarak verilmiş ve her an kontrol altında olan akıl,
                        evrendeki diğer varlıklara da küçük parçalar ve ayrı mahiyetler halinde
                        dağıtılmıştır.  Meselâ,  tarla  faresi  toprağı  delik-deşik  eder,  o,  topraktaki
                        yolların  nasıl  yapılacağını  ve  tehlike  anında  nerelere  kaçılacağım  bilir.
                        Her hayvanın, her bitkinin bir şekli, bir hüneri vardır. Her cansız varlığın
                        bir şekli, bir özelliği vardır. Her varlığa, ihtiyacı kadar akıl verilmiştir.
                        Hem de sadece akıl değil her varlığa ihtiyacı olan özellikleri ve organları
                                    2
                        da  vermiştir .  Ancak  şuna  dikkat  etmek  gerekir  ki,  bizim  canımız  ve
                        aklımız  onların  hepsinden  daha  yüksektir;  çünkü  bizim  canımız  ve
                        aklımızın  her  şeyden  daha  fazla  haberi  vardır,  daha  bilgilidir.  Bu
                        silsileden  gidilirse,  meleklerin  aklı  alelade  insanlardan  daha  üstündür;
                        çünkü  onlar  nefsin  aklı  engellemesinden  kurtulmuşlardır.  Ama  "gönül
                        ehli", can ve bilgi bakımından meleklerden de üstündür; Âdem'in canı ve
                        aklı  onların  hepsinden  üstün  olduğu  için,  bütün  melekler  ona  secde
                                  3
                        etmişlerdir .

                               Dağın  da  aklı  var,  der  Mevlâna,  fakat  onun  insan  sesindeki  ve
                                                                 4
                        dilindeki anlamları anlamasına imkân yok!

                               Tanrı, her varlığa kendisine yetecek kadar akıl ve kendi ihtiyacı
                        olan  organları  verdikten  sonra,  onların  da  akl  etmesini  ve  kendilerine
                        verilenleri kullanarak yaşamalarını ister. Hayvanların koku alma güçleri
                        öylesine  geliştirilmiştir  ki,  onlar  hem  yiyecekleri  otları  ayırt  edebilirler
                        hem de düşmanlarını kokusundan tanırlar. Kendileri için tehlikeli hayvan
                        ve  yiyeceklerin  şekli  ve  kokusu,  onlara  yaratılışlarında  öğretilmiştir.
                        Dünyadaki  yaşayış  sırasında  bu  bilgilere  göre,  "akıl  ederek"  yaşarlar.
                        "Akıl  çobanının  emirlerine  uymayan,  onu  dinlemeyen  hayvanlar  yok
                              5
                        olurlar .  Hz.  Đsa'ya  atfedilen  bir  söz  vardır.  “Ben"  demiştir,  "afsunu
                        sağıra,  köre  okudum;  bu  duyu  organları  çalışmaya  başladı.  Kayalara,
                        dağlara  okudum;  çatladı,  yarıldı.  Ölünün  bedenine  okudum;  dirildi.
                        Fakat ahmağa yüzlerce kez okuduğum halde bir etkisi ve çaresi olmadı.
                                                                                      6
                        Öyleyse  ahmaklık,  Tanrı'nın  kahrıdır,  onulmaz  bir  illetidir."   Burada



                        1
                         Mesnevi. 3/116; 4/3728-3729
                        2
                         Mesnevi. 2/3274-3285
                        3
                         Mesnevi. 2/3335-3343
                        4
                         Mesnevi. 3/283-284
                        5
                         Mesnevi. 3/383-393, 3619-3625
                        6
                         Mesnevi. 3/2584-2598
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161