Page 251 - Mevlana'nın Eğitim Görüşleri
P. 251

gücü  de  Tanıdandır.  Akıl,  bir  fen  sahibinden  bilgi  almasa,  bir  ustadan
                                                                                             1
                        san'at öğrenmese kendi kendine bu bilgi ve hünerleri çıkartabilir miydi?

                               Ustaların birçok hüneri, birçok oyunu vardır; ustasından öğrendiği
                        bazı  hünerlerle  hemen  bir  şeyler  yapmak  isteyenler  hüsrana  uğrar.  Bu
                        nedenle  her  hüner  ve  bilginin  daha  üstü,  daha  yükseği  olduğu
                        unutulmamalıdır.  Đnsan,  hünerlerine  kapılıp  sınanmalara  düşmemelidir;
                                                                           2
                        böyle yapanlar Tanrı'nın kahir gücü ile cezalandırılır . Hüneri olgunlukla
                        birleştirmek  gerekir,  hüner  sahibi  en  baştan  kendi  gücünü  ve
                        güçsüzlüğünü  bilmelidir.  Yüzme  bilmeyen  bir  adam  denize  atlarsa
                        boğulur, ama "yüzme biliyorum” diye, Ken'an gibi Tanrı emirlerine karşı
                        çıkmak da hüner sahibine bir şey kazandırmaz.

                                                    “Olgun  kişide  olan  bilgisizlik  bile  hüner
                                                    kesilir, fakat olgun olmayan kişide bilgi bile
                                                                         3
                                                    bilgisizlik olur gider."

                               Bu  dünyada  asıl  olan  olgunluktur;  Tanrı'nın  san’atta  ve  bilgide
                        ustaya, örneğe ihtiyacı olmadan devamlı yarattığı halde, insanların hem
                        bilgi  oluştururken  hem  san'at  geliştirirken,  bunları  öğretirken  mutlaka
                        örneğe, uyarıcıya, duyumları meydana getirecek şekil ve olaylara muhtaç
                        olması gibi.

                               Đnsan gene bilmelidir ki, varlıklar da, insanlar da bilgi ve hünerde
                        O'na  doğru  kademe  kademe  sıralanırlar.  Bu  sıralamada  her  insan
                        mütevazi olarak kendi yerini bilmelidir. Tanrı kâtına veya Tanrı bilgisine
                        bizden daha yakın, öyle ermiş kişiler vardır ki, insanlara bazı şeyleri hem
                        hatırlatmaya hem unutturmaya  güçleri  yeter.  Bunlar unutturma  yolu ile
                                                                                       4
                        görüş kapısını kapadılar mı, artık hünerin de olsa bir işe yaramaz . Yüce
                        Tanrı da çoğu kez insanların yapmasını istemediği şeyi onlara unutturur.
                        Bazen  de  insan  gaflete  düşer  ve  kendisi  unutur.  Bilgiyi,  hem  de  Tanrı
                        katından verilen değerli bilgileri unutma, insanda şaşkınlık, gevşeklik ve
                                                                                           5
                        yanılma doğurur. "Unutup işlediklerimizden dolayı suçlu sayma bizi."

                               Dünyada bütün varlıklar belli bir iş için yaratıldığı gibi, insanların
                        her  biri  de  belli  bir  amaç  için  yaratılmış  ve  onun  bilgisi  onun  gönlüne
                        verilmiştir.  Kişinin  gönlü  hangi  işe  akıyorsa  onun  bilgisini  ve  hünerini
                               6
                        öğrenir .  Ama  yüce  Tanrı  istemezse,  “en  sağlam  bilgiler  bile  yolunu
                                                                            7
                        şaşırır, en güçlü hüner ve marifetler bile kırılır gider."

                               Hüner gibi, bilgiye yakın olan bir başka biliş alanı ise "görüş”tür.
                        Çeşitli hünerlerde olgunlaşmış bir Buhârâlı, bilgiyi bir kenara bırakmış,
                        görüş  derdine  düşmüştü.  Çünkü  görüş  bilgiden  üstündü  ve  bu  yüzden


                        1
                         Mesnevi. 4/1295-1300.
                        2
                         Mesnevi. 6/2507-2511.
                        3
                         Mesnevi. 1/1621.
                        4
                         Mesnevi. 1/1684-1685.
                        5
                         Kur'ân-ı Kerim. 2/286
                        6
                         Mesnevi. 3/1619-1620.
                        7
                         Dîvan-ı Kebîr, cilt 4. 8.139(1244).
   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256