Page 7 - Çocukluk
P. 7

Hümanizma  ruhunun  ilk  anlayış  ve  duyuş  merhalesi,  in-
               san varlığının en müşahhas şekilde iadesi olan sanat eserleri-
               nin benimsenmesiyle başlar. Sanat şubeleri içinde edebiyat, bu
               ifadenin zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir
               milletin, diğer milletler edebiyatını kendi dilinde, daha doğrusu
               kendi idrakinde tekrar etmesi; zekâ ve anlama kudretini o eser-
               ler nispetinde artırması, canlandırması ve yeniden yaratmasıdır.
               İşte tercüme faaliyetini, biz, bu bakımdan ehemmiyetli ve mede-
               niyet dâvamız için müessir bellemekteyiz. Zekâsının her cephe-
               sini bu türlü eserlerin her türlüsüne tevcih edebilmiş milletler-
               de düşüncenin en silinmez vasıtası olan yazı ve onun mimarisi
               demek olan edebiyat, bütün kütlenin ruhuna kadar işleyen ve
               sinen bir tesire sahiptir. Bu tesirdeki fert ve cemiyet ittisali, za-
               manda ve mekânda bütün hudutları delip aşacak bir sağlamlık
               ve  yaygınlığı  gösterir.  Hangi  milletin  kütüpanesi  bu  yönden
               zenginse o millet, medeniyet âleminde daha yüksek bir idrak
               seviyesinde  demektir.  Bu  itibarla  tercüme  hareketini  sistemli
               ve dikkatli bir surette idare etmek, Türk irfanının en önemli bir
               cephesini  kuvvetlendirmek,  onun  genişlemesine,  ilerlemesine
               hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemiyen Türk
               münevverlerine şükranla duyguluyum. Onların himmetleri ile
               beş sene içinde, hiç değilse, devlet eli ile yüz ciltlik, hususi teşeb-
               büslerin gayreti ve gene devletin yardımı ile, onun dört beş misli
               fazla olmak üzere zengin bir tercüme kütüphanemiz olacaktır.
               Bilhassa Türk dilinin, bu emeklerden elde edeceği büyük fayda-
               yı düşünüp de şimdiden tercüme faaliyetine yakın ilgi ve sevgi
               duymamak, hiçbir Türk okuru için mümkün olamıyacaktır.

                                                   23 - Haziran -1941
                                                     Maarif Bakanı
                                                  Hasan-Âli YÜCEL
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12