Page 259 - Azerbaycan'dan Masallar
P. 259
‒ Ee, yok! Binbir eziyetle onu kendime aldım, sana almadım ki. Kadını
nereye götürüyorsun bana ver, demiş.
Canavar, bir şey anlatmak ister gibiymiş ama adam onu bir türlü anla-
yamamış. Canavar bu defa kadını bırakıp adamın koluna yapışmış, çeke
çeke götürmüş. Alıp gitmiş. Adam bakmış ki tilki doğum yapmak istiyor
ama yapamıyormuş. Eziyet çekiyormuş. Canavar ile çakal da tilkiye yar-
dım etmek istiyormuş ama yardım edemiyorlarmış.
Adam karısını çağırıp:
‒ Ey hanım, babanın kabri hatırına gel, beni bunlardan kurtar, demiş.
Karısı:
‒ Ben ne yapabilirim onlara? Tüfeğim mi var vurup öldürecek?
Adam:
‒ Hayır, vurman gerekmiyor. Burada tilki yavrulamak istiyor, yavrula-
yamıyor. Bu da beni bırakmıyor, bana tilkiyi gösteriyor. Ben tilkiye nasıl
yardım edeceğimi bilmiyorum, demiş.
Neyse kadın gitmiş, tilkiye yardım ederek doğum yaptırmış. Sonra ora-
dan ayrılıp gitmişler.
Tilki arkadaşlarına:
‒ Çabuk, kardeşimi buraya çağırın.
Çakal gitmiş, tilkinin kardeşini bulup getirmiş.
Tilki, kardeşine,
‒ Bu adamların ardına düş. Onları takip et, akşam olunca nerede, han-
gi eve girerse o evin yerini öğren, gel, demiş.
Kardeşi:
‒ Niye?
Tilki,
‒ Onlara hürmet etmeliyim, demiş.
Neyse... Karı koca ne bilsin?.. Gitmişler. Bunların başka bir köyde ak-
rabaları varmış, onları ziyarete gitmişler. Gezip dolaşıp akşama evlerine
dönmüşler. Yollarını değiştirecek değiller ya aynı yol ile evlerine dönmüş-
ler. Tilki de sürekli bunları takip edermiş. Gelip ulaşmışlar evlerine. Tilki
258 • AZERBAYCAN’DAN MASALLAR