Page 10 - Son İbni Siracın Maceraları

Vaktiyle saraylarda oturmuş olan bu ailenin kulü-
besi Mamelife dağının eteğindeki diğer göçmenlerin
köyünde değildi. Bu kulübe, deniz kenarında, Kartaca
harabeleri arasında, Saint Louis’in küller üzerinde öl-
düğü ve bugün bir Müslüman tekkesi görülen o yer-
de kurulmuştu. Duvarlarında, mavi zemin üzerine bir
şehri topuzla yıkan iki vahşi adamın resmedildiği, as-
lan derisinden kalkanlar asılıydı. Bu sembolün etrafın-
da İbni Siracların remzi olan şu kelimeler okunuyordu:
“Bu nedir ki!” Mavi ve beyaz küçük bayraklarla süslü
mızraklar, bornuzlar, satenden yırtmaçlı gömlekler,
kalkanların yanına dizilmiş, hançerlerle palaların ara-
sında parlıyordu.
Ötede beride zırhlı eldivenler, mücevherlerle süslü
gemler, gümüşten geniş üzengiler, kınları prenseslerin
eliyle işlenmiş uzun kılıçlar ve Yseult’lerin, Genièv-
re’lerin, Oriane’ların vaktiyle yiğit şövalyelere taktıkla-
rı altın mahmuzlar asılıydı.
Masalarda, bu zafer ganimetleri arasında, sakin bir
hayatın alâmetleri bulunuyordu. Bunlar Atlas dağları-
nın tepelerinden ve Za’ra çöllerinden koparılmış bit-
kilerdi. Hattâ birçoğu, Gırnata ovasından getirilmişti.
Bu bitkilerin bazıları beden acılarına iyi gelir, daha
başkalarının da ruh acılarına tesiri olduğu söylenir-
di. İbni Siraclar bunlardan bilhassa beyhude dertleri
teskine yarayanları, çılgın hayalleri ve daima doğup
daima inkisara uğrayan saadet ümitlerini dağıtanlara
düşkündüler. Ne yazık ki bu bitkilerin birbirlerine zıt

SON İBNİ SİRAC’IN MACERALARI • 9