Page 9 - Dünya Eğitimine Yön Verenler - II
P. 9
öğrenmene gerek yok demişti. Husén matematik/doğa bilimleri akımına üye
olduğu Växjö’deki liseye girmeden önce dört yıl günlük olarak gidip geldiği
Alvesta’daki belediye ortaokuluna devam etti.
O zaman gerekli olduğu gibi, o da ilk olarak Almanca, sonra İngilizce ve
son olarak da Fransızca olmak üzere üç yabancı dil öğrenmek zorundaydı. Bu
diller üniversiteye girmeyi planlayanlar için zorunluydu. Fakat ortaokuldaki
Fransızca öğretmenini sevmediği için bu dili iki yılda geçti. Bu durum onun
liseye kabul edilmeden önce bir yazını özel Fransızca dersi alarak geçirmesi
ile sonuçlandı. Altı yıl Almanca öğrenip bir yazını Almanyada değişim öğ-
rencisi olarak geçirdikten sonra bu dile hâkim oldu. Babasının Almanya’ya
yaptığı iş gezilerinde onun tercümanı olarak ona eşlik etti.
Husén okulda neredeyse Almanca eğitimi kadar uzun yıllar İngilizce eği-
timi aldı. Fakat ilk kez 1946 yılında İngiltere’ye gidene kadar bu dili konuşma
pratiği yapma fırsatı olmadı. Üniversitede belirlenen okumaların neredeyse
tamamı bu bahsedilen üç dilin birinde yapılmaktaydı. O zamanlar sosyal bi-
limler alanında Amerikalı bilim insanları baskın olmaya başladığı için sosyal
bilimlerde belirlenen okumalar İngilizceydi. Onun bibliyografyasında üçüncü
dili olan İngilizcede daha sonra yazdığı pek çok kitap ve makale görülebilir.
Şekillenmelerinde özel bir öğretmenin etkisi hatırlanan birçok tanınmış
halk figürünün aksine lisedeki tarih ve ana dili öğretmeni Mr. Rundquist ha-
riç Husén’in yazılarında herhangi bir kişiden etkilendiği ile ilgili az şey bulu-
nabilir. Mr. Rundquist’in etkisi ise Husén’in üniversitede çalışmak için seçtiği
konularda görülebilir.
Birkaç davranışsal özelliğe sahip olan Torsten Husén üniversiteye girme-
den önce kişiliğinin bir parçası olarak düşünme eğilimine sahipti. İlk özellik
olarak “nulla dies sine linea” birkaç satır yazılmaksızın hiçbir gün geçmeye-
cektir. İkincisi hiçbir şey imkânsız değildir. Kelimenin tam anlamıyla yüksek
bürokrasi ya da yönetimin zorlukları gibi görünen şeylere papuç bırakmadı.
Üçüncü özelliği ise tek bir görev üzerinde kısa bir süre için bile olsa konsantre
olabilme yeteneğidir. Örneğin bir keresinde Husén’in başkanı olduğu ulusla-
rarası bir toplantıda beş gün geçirdim. Çalışma programı zordu. Her gün bir
kahvaltı toplantısı ile başladı ve nadiren 23.00’ten önce sona erdi. Bazı du-
rumlarda düşmanca görüşler (kişiliklerin) ortaya çıkma olasılığının bir nok-
taya ulaştığı yerde ortak bir uluslararası girişimi tehlikeye atmayı göze aldı.
Başkan olarak Husén’in üzerinde gerginlik çok büyüktü. Bu beş günün her
420 • DÜNYA EĞİTİMİNE YÖN VERENLER DÜNYA EĞİTİMİNE YÖN VERENLER • 421